Page 65 - Logitrend - Sayı 23
P. 65

Dokuzuncu Hariciye
                                                 Koğuşu
                                                 Peyami Safa’nın şaheserlerinden Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Türk edebiyatında
                                                 “insan ruhunun derinliklerinde ve labi rentlerinde dolaşan ilk roman” olması
                                                 ve hasta bir insanı ve onun psikolojisini ele alması bakımından önemli bir yere
                                                 sahiptir. Birçok araştırmacı ve yazar tarafından Türk edebiyatında bir ilk kabul
                                                 edilen Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Tanpınar dediği gibi, “acının ve ıstırabın
                                                 yegâne kitabı” olarak hem kemiyet hem de keyfiyet bakımından başka hiçbir
                                                 eser olmasa da Türk romanının var olduğuna delil gösterilebilecek kudrette bir
                                                 eserdir. Romanın genç kahramanı, ayağındaki rahatsızlıktan kurtulabilmek için
                                                 sayısız doktora görünür ve en nihayetinde havadar bir ortamda, stresten uzak
                                                 bir istirahat dönemi geçirmesi gerektiğine ikna edilir. Ancak, gerek akrabaları
                                                 olan bir Paşa’nın Erenköyü’ndeki köşkünde misafir kaldığı dönemde, gerekse
                                                 kendi evi ve hastaneye gidiş gelişlerinde şuurunu adeta bir facia atmosferinde
                                                 yoğurur. Peyami Safa’nın çocukluk ve gençlik dönemlerinden fazlasıyla izler
                                                 taşıyan roman, hem umudu ve umutsuzluğu, hem de sevinci ve felaketi aynı
                                                 sayfalara sığdırabilmiş olması bakımından insanın eşsiz bir tarifini sunuyor. 











                                                 Son


                                                 “Ben seni hiç unutmayacağım, sen beni hiç hatırlamayacaksın…”
                                                 Ayşe  Kulin’in  heyecan  verici  kaleminin,  sürükleyici  anlatımının
                                                 doruk noktalarından biri Son!
                                                 Kulin’in daha önceki romanlarından tanıdığımız kahramanların sona
                                                 eren hikâyeleri...
                                                 Son,  içinde  tuhaf  bir  sıkıntısı  olanların,  memleketin  hallerine
                                                 dertlenenlerin,  birini  hep  son  gördüğü  haliyle  hatırlayacağını
                                                 bilenlerin,  ülkeden  ülkeye  savrulanların,  üstüne  gidildiğinde  gözü
                                                 hiçbir  şeyi  görmeyenlerin,  aşk  yerine  umutla  yetinmek  zorunda
                                                 kalanların hikâyesi.
                                                 Denize doğru akarken birbirine karışan nehirlerin, tesadüflerin, denk
                                                 gelişlerin, kesişmelerin, hiç unutmayanların, kördüğümleri çözmeyi
                                                 dileyenlerin romanı Son!















                                                                                                                        63
   60   61   62   63   64   65   66   67   68